Film izlemek benim için bambaşka bir deneyim. Özellikle Christopher Nolan filmleri, beni hep büyülemiştir.
Inception, Interstellar, Tenet… Hepsinde zaman, mekan ve gerçeklik kavramlarını öyle farklı anlatıyor ki, film bittiğinde uzun süre etkisinden çıkamıyorum.

Inception (Başlangıç): Rüya içinde rüya fikri, bilincin katmanları… İzledikten sonra en az bir saat hayata dönemedim.

Interstellar (Yıldızlararası): Görelilik teorisi, kara delikler, aşkın boyutlar arası gücü… Bilim ile duygunun muhteşem birleşimi.

Tenet: Tersine işleyen zaman kavramı, fizik ve aksiyonun senkronizasyonu… Tam bir beyin egzersizi.

Bu filmlerden her biri bana farklı bakış açıları kazandırdı. Hem yazılım hem de finans projelerinde problem çözerken bile, Nolan filmlerindeki “tersine düşünme” bakış açısını kendime uyguluyorum.